ŞEKER&CUMHURİYET BAYRAMI 2006

MERHABA

Bu bayram rotamızı memleketim olan Erdek e çevirmeye karar verdik. Aslında çok daha değişik planlarımız vardı fakat yeni evlilere aile baskısı etkili olduğundan hem ailelerimizi ziyaret edebileceğimiz hem de motorla rahatça yol yapabileceğimiz bir rota belirledik.

21 Ekim

Sabah erkenden kalkıp detaylı hava raporunu aldıktan sonra motor yolculuğumuz için hazırlıklara başlıyoruz. Egemen’in herzaman ki detaylı planlaması sonucu kısa sürede yol için hazırız. 49 litrelik topcase e neler sığdırdığına inanamayarak arkadaki yerimi alıyorum. Hiç vakit kaybetmeden Pendik Deniz otobüsü iskelesine doğru yola çıkıyoruz.
Motorsiklet yolculuklarına başladığımızdan beri en çok hoşuma gidenlerden biri de motorun trafikte sağladığı avantajların yanı sıra feribotlar da da benzer avanlajlar sağlaması. Hiç sıra beklemeden bilet kaldı-kalmadı endişesi yaşamadan istediğiniz seferde yerinizi alabiliyorsunuz. Saat 12:00 itibari ile Yalova ya doğru hareket ediyoruz
Sıcaklık yaklasık 25 C ve hava açık ve rüzgarsız..
Yalova- Orhangazi- Gemlik istikametinden Buraa ‘ ya yaklaşıyoruz, manzara çok güzel. Bursa’nın içerisine girmeden yeni yapılan otobanı kullanarak Karacabey e yaklaşık 30 km e kala Eski İzmir yoluna bağlanıyoruz.Otoban çıkışında gördüğümüz ilk tesiste ilk molamızı veriyoruz hem susadık hem de acıktık..Kestane şekeri günün ilk tatlısı

Verimli Karacabey ovasını geçiyoruz, önümüzde uçsuz bucaksız uzanmış tarlalar, sonbaharın n tüm renklerini sergileyen ağaçlarla birlikte sol tarafta kuş cenneti nefis bir manzara oluşturuyor.. kulağımda mazhar alanson un hüzünlü tınıları ...ve Nihayet ufukta Kapıdağ yarımdası görünüyor.. Bandırma dan Erdek yoluna saptığınız da yarımadanın bir zamanlar ada olarak kara ile birleştiği boğazını net olarak görebiliyorsunuz tepe üzerinden, her iki tarafta deniz güneşin en güzel ışıklarını yansıtıyor bize..
Veeee ver elini Şahinburgaz.. Çayağazı köyü halk arasında ŞahinBurgaz olarak bilinmektedir. Geçimini Kapıdağ'ın bu bölgesinde bulunan diğer köyler gibi ağırlıklı olarak balıkçılıktan sağlamaktadır. Çayağazı köyü Kapıdağ'ın Marmaraya bakan kısmında kuzeyde bulunur doğusunda Kestanelik ve batısında ise Ballıpınar Köyleri bulunmaktadır.Çayağzı eski bir rum köyüdür dolayısıyle çevresinde ki koylar hala rumca isimleriyle anılır Draça, Büyük ve Küçük Kakıskala, Burkiki ve başkaları… Şimdi ise bu civarda yoğunlukla görüldüğü gibi Selanik Göçmenleri yaşamaktadır.
Şahinburgaz (Diavati) köyünün yanındaki kamışlığa bugün Kalemlik denmektedir. Mevkiin Rum'ca adı Kalami (Kamış) idi. Burada Ayia Paraskevi isimi bir manastır ve onun yıkısının çevresinde İşlenmiş mermerler, sütun-başlıkları ve diğer bina aksamı göze çarpmaktadır.
1949 yılı yazında bu çevrede prehistorya araştırmalar: yapan Dr. İ. Kılıç Kökten tarafından Şahinburgaz köyü yakınında bulunan ikiz mezar dikkate değer bir Özelliktedir. Yekpare ve yontulmuş kapaktaşlarının harç kullanmadan çatılması suretiyle yapılan ve müşterek bir bölme ile ayrılan bu çifte sanduka ilgi çekici, nadir bir mezar tekniği göstermektedir. Dr. Köten, burada bulduğu seramik parçalarına göre mezarın Grek - Roma çağına ait olduğunu bildirmiştir.
Annemlerin huzur çiftliği adını verdiğim yazlık evleri de bu köyde, babamın dedesi 1913 te Selanikten göçerek buralara yerleşmiş yani çocukluğumuzda her yazımızı geçirdiğimiz memleketimiz.
Ailemize ve doğaya kavuşmanın sevincini Emel annenin yaptığı müthiş yemeklerden sonra tatlı bir yorgunluk kaplıyor .Kendimizi güzel bir uykunun kollarına bırakıyoruz. Yaşasın doğanın kucağındayız ..

Sabah erkenden uyanıyoruz, buralar da her zaman olduğu gibi.. Hava serin gece çiğ düşmüş ıslak çimenlerde kısa bir yürüyüş ile uykumuzu açıyoruz.. bu arada kuzineden nefis bir börek kokusu geliyor burnuma J)
Egemen bahçeden kahvaltıda yiyeceğimiz domatesi biberi ve diğer taze sebzeleri toplarken ben sofrayı hazırlayıveriyorum.. Ev yapımı reçellerle donatılmış binbir bereketli kahvaltı sofrasını su böreği ile taçlandıran Emel sultanın ellerini öpüp kendimizi Kapıdağ yarımadasında yapacağımız motor turuna hazırlıyoruz.
Şahinburgaz dan yola çıkıp sırası ile Ballıpınar , Ormanlı , Turanlar, Doğanlar , Büyükova , İlhanköy, Narlı, Ocaklar köylerini geçerek Erdek’ e ulaşıyoruz. Yaklaşık 50 km lik bu yolda sağ tarafınızda Marmara nın en güzel koylarını görebilirsiniz sol da ise kapıdağın yoğun bitki örtüsü ile kaplı dağları tüm sonbahar renkleri ile size eşlik ediyor.
Akşam teyzemin yazlık evinde barbekü partisine davetliyiz. Uzun süredir göremediğimiz akrabalarımız ve kuzenlerimiz le birlikte bol muhabbetli bol mezeli bol rakılı bir gecenin ardından yorgunlukla uykuya dalıyoruz.
Ertesi sabah Erdek ten çıkıp Kapıdağ yarımadasının hemen sol köşesinde yer alan Düzler köyünden içeri girerek bu kez yarım adayı güneyden kuzeye geçmek hedefimiz.
Yukarıyapıcı köyünü geride bırakırken tamamen toprak yolda yoğun bir orman örtüsü içerisinde zorda olsa ilerlemeye başlıyoruz . Yol boyunca küçük bir dere bize eşlik ediyor zaman zaman derenin içerisinden geçerek yola devam edebiliyoruz ama manzara muhteşem.Yol üzerinde bulunan Kyzikos harabelerini de bir kez daha ziyaret etmeden geçmiyoruz.Dağ yolunu aşarak uçsuz bucaksız bir düzlüğe ulaşıyoruz etrafımız kiraz ağaçları ile çevrili , tam kaybolduğumuzu düşünürken rastladığımız bir köylüden Ballıpınar Köyü nün hemen arkasına çıktığımızı anlıyoruz. Yaklaşık 5 km sonra Şahinburgaz’dayız.
Ertesi sabah bayram ziyaretlerimizi tamamlayıp annemlerin dikkatli olun gidince arayın sözleri ile Yalova ya gitmek üzere tekrar yoldayız.
Akşam üzeri vardığımız Yalova da Termal de kısa bir gezinti yapıp akşam yemeği için Yılmaz Amca nın Şubaşı Beldesi’ ndeki evine doğru yol alıyoruz.
Tatilimizin son akşamını Mensure Yenge nin yaptığı nefis Lazböreği nden bol bol yiyerek geçirip ertesi sabah İstanbul a dönüyoruz... Motorla yaptığımız en uzun gezi oldu bu tur bugüne kadar. Aslında yaza doğru yapmayı planladığımız motorla baştanbaşa karadeniz turu için küçük bir hazırlık oldu bizim için . Yaklaşık 700 km boyunca herhangi bir aksilik yaşamadık.. Bu tatil de böyle geçti, keyifliyiz ve biraz da tatlı bir yorgunluk...